Emniyet Kemeri Neden Gereklidir?

Emniyet kemerlerinin yararları, kaza kategorilerinin hepsinde görülmektedir. Fakat ölüm ve ağır yaralanmanın en çok meydana geldiği çarpma/çarpışma kazalarındaki yararları daha dikkat çekicidir.

Çarpma sonucu savrulan bir eşya da olsa insan bedeni de olsa eninde sonunda bir engelle durdurulur. Bir çarpma anında araç saniyenin ilk on salisesinde durmakta ise de eğer emniyet kemeri takılı değilse direksiyon, kontrol paneli ya da ön cam tarafından durdurulana kadar araç içindeki eşyalar ve araçta bulunan kişilerin bedenleri aynı hızdaki hareketlerine devam edeceklerdir.

Oysa doğru takılmış bir emniyet kemeri insan bedenini:

1.       Çarpma etkisiyle vücutta meydana gelen sarsıntının kademe kademe azalmasını sağlayarak,

2.       Kaza anında meydana gelen çarpma etkisini vücut yapısındaki en güçlü noktalara yönelterek,

3.       Çarpma etkisinin vücutta tek noktada toplanmayıp dağılmasını sağlayarak,

4.       Çarpma/çarpışma anında koltuktan fırlamayı engelleyerek,

5.       Hassas ve en önemli organların yer aldığı kafa ve omuriliğin herhangi bir yere çarpmasını önleyerek korumaktadır.

Emniyet Kemerinin Etkileri Hakkında Bazı Çarpıcı Araştırma Sonuçları:

•Üç noktalı emniyet kemerleri, otomobilde seyahat edenlerin ağır yaralanma risklerini % 45 kamyonetlerde de % 60 oranında azalmaktadır. 
•Ölümlü kazalarda emniyet kemeri kullananların % 24.8'i hiç zarar görmeden kazayı atlatırken, emniyet kemeri kullanmayanlarda bu oran % 6.3'tür. 
•İleri düzey araştırmalarda arka koltukta emniyet kemeri kullanımının, arka koltukta meydana gelen ölüm ve yaralanmaların 2/3'nün ve ön koltukta ölümlerin ise % 6'sını önlediği saptanmıştır. Bütün ağır yaralanmalarda ise, arka koltuk emniyet kemerleri yaralanmanın şiddetini % 50 oranında azaltmaktadır. 
•TRL (İngiltere Ulaşım Araştırma Laboratuarı) analizleri, ön koltuk yolcularının tamamına yakınının emniyet kemeri takmasına karşılık, daha düşük oranda emniyet kemeri kullanan arka koltuk yolcularının yaralanma riskinin 2 kat, fırlatılma riskinin ise 7 kat daha fazla olduğu ortaya koymuştur. Emniyet kemeri takmamış arka koltuk yolcuları en çok kafa, yüz ve boyun zedelenmelerine maruz kalmaktadır. Arka koltuk yolcularının en büyük yaralanma nedeni fırlatılmadır. 
•Genel bir ifade ile belirtecek olursak emniyet kemeri kullanımının zorunlu olduğu ülkelerdeki ölüm ve yaralanma oranları, kullanımın zorunlu olmadığı ülkelere göre % 40 daha azdır. 
•Avustralya'nın bir eyaleti olan Viktorya'da emniyet kemeri kullanımı 1970 yılında zorunlu hale getirilmiştir. Bundan 4 yıl sonra 1974 istatistiklerinde ölümlerde % 37'lik azalma, yaralanmalarda % 41'lik azalma ve omurilik zedelenmelerinde ise % 27'lik azalma meydana gelmiştir. 
•1995'te Amerika'da ise emniyet kemerleri 9.797, hava yastıkları 475, çocuk koruma sistemleri ise 279 kişinin hayatını kurtarmıştır. Kanada'da, 1989'dan bu yana emniyet kemerleri 2.400 kişinin hayatını, 55.000 kişinin yaralanmasını önlemiş, sosyal ve sağlık maliyetlerinde 3 milyon dolar tasarruf sağlamıştır. Yine aynı ülkede ise 1995 yılında ölümlü kazalarda, koruma sistemi kullanmayanların (Emniyet kemeri, araç çocuk koltuğu vs.) % 25'i aracın dışına fırlatılmıştır. 
Bu özelliklerine rağmen bir çok kişi emniyet kemerlerini çeşitli nedenlerle kullanmayı gereksiz ya da sakıncalı bulmaktadır. İşte bazı bahaneler ve bazı bilgiler:

 

"Kısa yolculuklarda emniyet kemeri hiçbir işe yaramaz..."

Aslında emniyet kemeri kullanmamızı en çok gerektiren bu süre ve bu mesafedir. Çünkü ölümlü trafik kazalarının % 80'i evinize 30-35 km uzaklıkta ve 55-60 km/h hızın altında gerçekleşmektedir. Ayrıca trafik kazası ölümlerinin % 35'i şehir içinde ve büyük olasılıkla günlük güzergahlar üzerinde meydana gelmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü'nce 1999 yılında Ankara'da trafik yoğunluğunun fazla olduğu 27 kavşakta gözlem yoluyla yapılan bir araştırmada, 40.587 özel araç sürücüsünden 8.557'sinin (%21,08) emniyet kemeri kullandığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada, arka koltukta oturan hiçbir yolcunun emniyet kemeri kullanmadığı rapor edilmiştir. EGM kaza istatistiklerinde 2001 yılında meydana gelen kazaların %88.79'unun yerleşim alanları içinde meydana geldiği ve yaralanmaların %66.03'ünün, ölümlerin ise %44.31'inin bu kazalar sonucu ortaya çıktığı görülmektedir (Bu verilere Jandarma tarafından denetlenen kırsal alan kaza istatistikleri dahil değildir).
•"Emniyet kemeri düşük hızla seyir halindeyken pek işe yaramaz..."

Emniyet kemeri kullanmıyorsanız, 30 km/s hızda çarptığınızda bile, ağır yaralanma riski çok fazladır. Emniyet kemeri takmamış yaralıların % 70'i, 50 km/s'dan daha düşük bir hızda yol alırken yaralanmıştır. 50 km/s hızdaki bir çarpma, 4. kattan düşmeyle eşdeğerdir!

"Kaza yapmam, ben iyi bir sürücüyüm..."

 

{gallery}kemer/07{/gallery}

 

İyi sürücülüğünüz sizin kaza yapmamanızı sağlayabilir, ama kötü bir sürücünün size çarpmayacağından emin misiniz?
•"Kazada durumunda çarpma etkisini azaltabilecek güçteyim, direksiyona ya da kapı kollarına tutunurum..."

Bunu yapmak için saniyenin dilimlerini kullanabilseniz dahi, çarpma etkisi kendinizi frenlemek için kullandığınız kol ve bacaklarınızı kırıp, parçalayabilir. Çünkü kol kasları 25 kg'ın üzerindeki bir güce pek dayanamaz. Oysa, bir duvara 50 km/h hızla çarpma esnasında iki tonu geçen bir etki oluşur ki buna engel olmak için 75 kg güç gerekir. Emniyet kemeri 2,5-3 tonluk bir etkiye direnebilecek şekilde tasarlanmıştır. Tutunabileceğiniz yerler bunlar için tasarlanmamıştır. Kemerin bağlanmaması durumunda, vücut ya ön cama ya da araç içinde bir yere fırlar. Ve bu durumda, tutunmak veya bir çocuğu kollarından tutarak korumak imkansızdır.
•"Aracımdan dışarı fırlamayı tercih ederim..."

İstatistiksel olarak, kaza anında en iyi yerin aracınızın içi olduğu ispatlanmıştır. Aracın dışına fırlatılma durumunda, ölüm riskiniz 25 kat daha fazladır. Araçtan fırladığınızda yumuşak ve yeşil çimlerin üzerine mi düşeceğinizi sanıyorsunuz? Bir trafik kazasında araçtan hiçbir engele çarpmadan fırlamak neredeyse imkansızdır. Fırlama ile aracınızın ön camına, kaldırıma, kendi aracınıza veya başka bir araca çarpabilirsiniz. Emniyet kemeri araçta kalmanızı sağlayan ve sizi hayata bağlayan tek bağdır.
•"Emniyet kemerinin kaza anında beni araç içerisinde kilitlemesinden korkuyorum..."

Kazaların çok az (% 0.5) bir kısmını oluşturan yanma ve suya dalma durumlarında panik içinde dışarı çıkmanız gerektiğinde dahi emniyet kemerinin fonksiyonu büyüktür. Çünkü aracın içinde sağa sola fırlatılıp bilincinizi kaybetmeyeceğiniz için dışarı çıkmak çok daha kolay ve çabuk olacaktır. Emniyet kemeri takanların, yangın durumunda yaşama şansı 5 kat, suya batma durumlarında ise 3 kat daha fazladır. Ayrıca kemerin sıkışma durumu çok ender bir durumdur. Bu güne kadar bilimsel incelemelerde ve kaza soruşturmalarının hiç birinde ortaya çıkmamıştır.


"Emniyet kemeri rahatsız ediyor..."

 

Aslında modern emniyet kemerleri oldukça rahattır. Bir çoğu da istediğiniz gibi hareket etmenize izin vermekte ve kaza anında otomatik olarak kilitlenmektedir. Bazılarının ise omuz yönünden gelen kayışını istediğimiz ölçüde gevşetebilirsiniz. Diğerlerinde de sizi fazla sıkmayacak derecede gevşetme payları bırakılmıştır. Emniyet kemeri bedeninize uymuyorsa, aracınıza daha genişini monte ettirebilir veya araç alırken böyle bir tercihte bulunabilirsiniz. Emniyet kemerlerinin rahatsız edici bulunmasının diğer bir sebebi ise onları kullanmaya alışmamış olmamızdır. Emniyet kemeri kullanımı bir tutum haline geldikten sonra insanlar emniyet kemerini rahatsız edici bulmamaktadır. Emniyet kemeri rahatsız edici olsa bile bu durum trafik kazası sonucu sakatlanan bir kişinin durumuyla asla kıyaslanamaz.
•"Emniyet kemerine gerek yok, hava yastığım var..."

Hava yastığı yalnızca önden şiddetli çarpmalara karşı ek bir koruyucudur. Sürücü için hava yastıkları, kemerlerle sabitlenmiş olan vücudun, baş ile direksiyon arasındaki temasını engelleyen bir tamamlayıcısıdır. Hava yastığı emniyet kemerinin etkinliğini % 40 oranında artırmaktadır ve emniyet kemerine yardımcı olmak için araca yerleştirilmiştir. Hava yastıkları yandan çarpma ve savrulmayı önlemede hiçbir zaman emniyet kemerinin yerini tutamaz.
•"Benim böyle bir şeyle karşılaşma ihtimalim oldukça düşük, bunlar diğer insanların başına gelir."

Bu bizim hayata bakış açımızdır. Kazaların sadece diğer insanların başına geldiğini düşünmek bizi rahatlatır. Ancak gözardı edilmemesi gereken gerçekler de vardır. Örneğin; her üç insandan biri hayatlarının herhangi bir zamanında meydana gelen bir araç çarpışması kazasında yaralanmaktadır. Bunun ne zaman başımıza geleceğini tahmin edemeyiz.
•"Hamileler için emniyet kemeri sakıncalı olabilir..."

Motorlu araç kazalarında ceninin ölümü annenin de ölümüne yolaçabilir. Doğmamış çocuğunuza sağlayacağınız en güzel koruma üç noktalı emniyet kemerini kullanmanızdır. Bel hizasındaki şerit çıkıntı oluşturan hamile karnının alt kısmından, karına baskı yapmayacak şekilde geçmelidir. Omuzdan gelen şerit ise normal kullanımdaki gibi göğüs kafesi üzerinden çapraz ve normale göre daha gevşek şekilde geçmelidir. Emniyet kemerinin her iki şeridi de doğru kullanılıyorsa, cenin için hiçbir risk oluşturmaz ve hem annenin hemde bebeğin güvenliği sağlanmış olur.
•"Emniyet kemeri benim problemim, başkalarını ilgilendirmez..."

Trafik kazalarının topluma trilyonlarca lira maliyeti vardır. İlkyardım, hastanede tedavi, yeniden eğitim vs, giderlerin tamamına yakını topluma yüklenmektedir. Kaza geçirenlerden emniyet kemeri kullanmayanların tedavileri, kemer kullananlara göre yaklaşık iki kat daha uzun süre ve maliyeti de beraberinde getirmektedir. Kişisel olarak aldatıcı bir özgürlük duygusu için hayatın ziyan edilmesi ya da kaybedilmesi nasıl kabul edilebilir? Aylarca hastanede yatmak veya ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm olmak bu basit özgürlük duygusuyla karşılaştırılabilir mi?
Dünyada ve Ülkemizde Emniyet Kemerinin Tarihçesi 
Bir emniyet kemerinin temel işlevi çarpma anında oluşabilecek etkileri vücudun daha güçlü bölgelerine yönlendirerek ölüm ve yaralanma riskini azaltmaktır. Bu açıdan emniyet kemerleri kaza önleyici değil, başta kafa ve göğüs yaralanmaları olmak üzere olası bazı yaralanma türlerine karşı geliştirilmiş koruyucu düzeneklerdir.

Emniyet kemerine bir güvenlik unsuru olarak gerek duyulmasının, keşfedilmesinin ve tüm araçlarda temel bir güvenlik donanımı olarak kabul görmesinin kendine özgü bir tarihçesi vardır. Bu sürecin incelenmesi dünyada giderek gelişen "trafik güvenliği" anlayışının geçirdiği evrelerin anlaşılmasına da ışık tutabilir. Trafik güvenliğinin önemini daha erken dönemlerde kavrayan ve bu anlayış doğrultusunda düzenlemeler yaparak uygulayan ülkelerin bu alandaki kazanımları tartışma götürmez bir biçimde ortadadır.

Dünyadaki bu gelişim sürecine, ilgili yasaların yürürlüğe konduğu dönemleri belirterek ülkemizi de dahil ettiğimizde kronolojik açıdan hangi noktada bulunduğumuzu değerlendirmek biraz daha kolaylaşmaktadır. Ancak hiç kuşku yok ki gerçek kazanımlarımız emniyet kemeri ve diğer güvenlik donanımlarının kullanımının yaygınlaşması sayesinde gerçekleşecektir.

Dünyada uygun emniyet kemeri tasarımlarından, bunların hangi araçlarda kullanılacağına ilişkin yasaların yürürlüğe konmasına kadar geçirilen aşamalar kabaca izlendiğinde bile, özel araçlarda kullanımı tercihe bağlı bir aksesuar olmaktan okul otobüslerinde kullanım zorunluluğuna kadar gelindiği kolayca görülebilir. İşte bazı notlar:

•1930'larda birçok Amerikalı hekim arabasına iki noktalı (araca iki noktadan bağlı) emniyet kemeri yerleştirdi ve araba üreticilerinin yeni modellere bunları yerleştirmesi için ısrar etti. 
•1953 Colorado Eyaleti Tıp Birliği iki noktalı emniyet kemerlerinin bütün otomobillere yerleştirilmesi için bir bildiri yayınladı. 
•1955 Kaliforniya Araç Kanunu araç kullanmak için emniyet kemeri takmayı mecbur tuttu. 
•1956 Volvo firması iki noktalı çapraz göğüs emniyet kemerini aksesuar olarak pazara sundu. Chrysler firması ön koltuklarda iki noktalı emniyet kemerini isteğe bağlı olarak kullanılmak üzere bazı modellerine yerleştirdi. Ford firması emniyet kemerini konu edinmiş 2 yıllık güvenlik reklâmlarına başladı. 
•1957 Volvo firması iki noktalı çapraz emniyet kemerlerine kilit ekledi. 
•1958 İsveç'teki Volvo Fabrikasında mühendis olan Nils Bohlin Üç noktalı emniyet kemeri olarak bilinen sistemin patentini aldı. 
•1959 İsveç'te Volvo firması ön koltuk için üç noktalı emniyet kemerini standart olarak sundu. 
•New York'ta, eyalette satılacak olan yeni araçlara emniyet kemeri takılmasının maliyeti incelendi ve reddedildi. 
•1960 New York eyaleti aldığı kararı tekrar inceledi ve reddetti. 
•1961 SAE (Otomobil Mühendisleri Birliği) Amerika'da emniyet kemerinin standart olmasını önerdi. New York emniyet kemeri kilidinin oturma bölgesinin dışında olmasını şart koştu. Wisconsin Eyaleti ön koltuklarda emniyet kemeri kullanımını mecbur tuttu. Avustralya Standart Birliği "Emniyet Kemeri ve Pasif Önleyiciler" için standartları yayınladı. 
•1962 Altı Amerikan Eyaleti ön koltukta emniyet kemeri bulunmasını şart koydu. Otomobil üreticileri standart olarak ön koltukta emniyet kemeri yerleştirdiler. 
•1963 A.B.D'de Volvo firması üç noktalı emniyet kemerini standart olarak üretti. 
•1964 Amerikan eyaletinin yarısı ön koltukta emniyet kemeri kullanımını mecbur tuttu. Amerika'daki birçok araç üreticisi emniyet kemerini ön koltuklarda standart olarak sundu. Güney Avustralya ve Viktorya yeni üretilen araçlarda ön koltuklarda emniyet kemeri bulunmasını mecbur tuttu. 
•1965 A.B.D. Ticaret Bakanlığı ilk emniyet kemeri standardını yayınladı. 
•1966 İsveç kanunları kapı kenarında bulunan iki noktalı göğüs emniyet kemerlerini ve "Y" tipli üç noktalı emniyet kemerlerini yasakladı. 
•1967 Amerikalı araç üreticileri arka koltuklara da emniyet kemeri yerleştirdi. İngiltere ön koltuklarda 3 noktalı emniyet kemeri kullanılmasını zorunlu tuttu. Avustralya emniyet kemeri standardı yayınladı. 
•1968 Volvo İsveç'te acil durum kilitlerini (ELR) ön koltuklar için standart olarak sundu. 
•1969 İsveç'te ön koltukta 3 noktalı emniyet kemeri bulunması zorunlu tutuldu. Volvo bütün pazarlarda arka koltukta 3 noktalı emniyet kemerini standart olarak pazara sundu. Mercedes-Benz bütün pazarlarda arka koltukta 3 noktalı emniyet kemerini standart olarak sundu. İspanya'da ön ve arka koltukta emniyet kemeri bulunması mecbur tutuldu. Avustralya 1965'den sonra plaka alanlarda ön koltukta emniyet kemeri bulunmasını mecbur tuttu. 
•1970 İsveç'te arka koltukta emniyet kemeri bulunması mecbur tutuldu. Avustralya, Victorya'da önde ve arka koltukta 3 noktalı emniyet kemeri bulunması mecbur kılındı. 
•1972 NHTSA, (A.B.D. Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi) Federal Motorlu Araç Güvenlik Standartlarını belirledi. Avustralya ve Batı Almanya'da ön ve arka koltukta emniyet kemeri olması ve kullanımı mecbur tutuldu. 
•1975 İsveç'te 15 yaş ve üstü için emniyet kemeri kullanımı mecbur tutuldu. 
•1977 A.B.D. Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi tarafından yasalaştırılan "Okul Servislerindeki Yolcuların Korunması" ile ilgili Federal Motorlu Araç Güvenliği Standardı 222 yürürlüğe girdi. 
•1979 Fransa arka koltuklarda emniyet kemerini zorunlu hale getirdi. 
•1980 Mercedes-Benz sürücü yan hava yastığı, diz destek yastıklarını üretmeye başladı ve bütün 3 noktalı emniyet kemerlerine esneme mesafesi konuldu. 
•1984 Avusturya 01/1984 tarihinden sonra imal edilen araçlarda arka koltuk kemerlerini zorunlu hale getirdi. Batı Almanya 05/1979 tarihinden sonra üretilen araçlarda arka koltuk emniyet kemerlerini zorunlu hale getirdi. Kanada'nın 10 eyaletinden 7'si bu tarihten itibaren, hareket eden araçların sürücü ve yolcularına kendileri için uygun olan emniyet kemerlerini kullanma zorunluluğu getirdi. 
•1985, Norveç 01/1984 tarihinden sonra tescil edilen araçlarda arka koltuk kemerlerini zorunlu hale getirdi New York arka ve ön koltuklarda emniyet kemeri kullanımını zorunlu hale getirdi (arka koltuklarda 10 yaş ve yukarısı için). 
•TÜRKİYE: Ülkemizde 18.06.1986 tarihinden itibaren "şehirlerarası karayollarında otomobil ve tescil bakımından otomobil gibi işlem gören arazi taşıtları ve minibüslerde sürücüsü ve yanında oturan yolcular için" emniyet kemeri uygulaması başlatıldı. 
•1987'de New York, 1992'de New Jersey okul servislerinde kullanılan otobüslerde emniyet kemerini zorunlu hale getiren ilk eyalet oldu. 
•TÜRKİYE: 01.01.1992 tarihinden itibaren "şehir içi yollarda da ticari otomobil ve minibüsle yolcu taşımacılığı yapan araç sürücüleri hariç, otomobil ve otomobil gibi tescil işlemi gören arazi taşıtları ve minibüs gibi taşıtların sürücüleri ile ön koltuğunda oturan yolcularına" emniyet kemeri takma zorunluluğu getirildi. 
•TÜRKİYE: Yukarıda söz edilen araçlar ve ülkemizde üretilen araçlar ile yurt dışından ithaline izin verilenlerine 3 aylık süre tanındı. Bu süre 11.01.1995 tarihinde sona erdi. Bu süre sonunda arka koltukta emniyet kemeri kullanımı uygulamasına geçildi. 
•1995 İngiltere okul taşımacılığında kullanılan minibüslerde emniyet kemeri kullanımını zorunlu hale getirdi. 
•1996 Avrupa Ekonomik Komisyonu, minibüslerde ve 3.5 tonun altındaki araçlarda 3 noktalı veya en azından 2 noktalı emniyet kemerlerinin kullanılmasına dair 3 direktif yayınladı. 
•TÜRKİYE: 01.01.1998 tarihinden sonra üretilen minibüslerin arka koltuklarında, kamyon, kamyonet, çekici ve şehirlerarası otobüslerde emniyet kemeri kullanımı yönetmelik kararı ile zorunlu kılındı. 
•1998 yılında, ABD'deki Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği Dairesi (NHTSA) Kongre'ye "Okul Otobüsü Güvenliği: Amerika'nın Çocukları için Güvenli Yolculuk" başlığı altında, gelecekte kullanılacak ve okul otobüslerinde seyahat edenleri korumaya yönelik olarak kullanılacak sistemleri incelemek üzere bir araştırma projesi sundu. 
•1999 yılında Florida, Louisiana ve California eyaletleri büyük okul otobüslerinde seyahat edenler için daha gelişmiş koruma sistemlerini zorunlu kılan kanunlar koydu. Bütün eyaletler, hangi sistemi kullanacaklarına karar vermek için Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği Dairesi (NHTSA) tarafından hazırlanmakta olan projenin bitirilmesini bekleyeceklerini duyurdular. 
•2001 yılında California Eyaleti Ocak 2001 yılından sonra satın alınan yeni okul otobüslerinde karın bölgesi ve omuzdan bağlanan kemerlerin uygulamasını zorunluluğunu genişletti. 
•2002 ABD'deki Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği Dairesi (NHTSA) Kongre'ye sunduğu ve gelecekte kullanılacak ve okul otobüslerinde seyahat edenleri korumaya yönelik sistemleri konu alan araştırmasını tamamladı.

Türkiye'de Emniyet Kemeri Mevzuatı: 
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunumuzun 78. maddesi ile belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunlu hale getirilmiştir. Konu ile ilgili düzenlemeler yönetmelikte belirtilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde yapılan 25.06.1998 tarihli değişiklik ile 2. fıkrasının b, c ve d bendinde değişiklikler yapılmıştır. Bunlar:

b bendi: "Otomobil ve tescil bakımından otomobil gibi işlem gören arazı taşıtlarında sürücüsü ile ön ve arka koltuklarda, minibüslerde ise sürücüsü ile yanında oturan yolcuların; kamyon, kamyonet ve çekicilerde sürücü ve sürücü yanındaki koltuklarda; şehirlerarası otobüslerde (sınıf III) arka koltuklar hariç olmak üzere, sürücüsü dahil en ön ve önünde boşluk olan arka koltuklarda, önünde boşluk olan kapı önü koltuklarında; iki katlı şehirlerarası otobüslerde merdiven önü, en ön ve önünde boşluk olan en arka koltuklarda, masa etrafında buluna koltuklardan aracın gidiş yönüne doğru olanlarda oturan yolcular için emniyet kemeri, bulundurulması ve kullanılması mecburidir."

c bendi: "Bu yönetmelik hükümlerine göre 1995 yılı itibari ile ülkemizde imali yapılan veya yurtdışından ithaline izin verilen araçların arka koltuklarında emniyet kemeri bulundurulması ve kullandırılması mecburidir. Bunların dışında kalan ve halen trafikte kullanılmakta olan diğer taşıt sahipleri isteğe bağlı olarak 1 sayılı Cetvelde yer alan "Emniyet Kemeri"ni numunesine uygun olarak taktırabilirler. Minibüslerin arka koltuklarında, kamyon, kamyonet, çekici ve şehirlerarası otobüslerde emniyet kemeri ile ilgili hükümler 01.08.1998 tarihinden sonra üretilen araçlarda uygulanır. Bu araçlar yerleşim yeri içinde sürülürken gerekli görülenler için emniyet kemeri kullanma mecburiyeti İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak genelgeler doğrultusunda aranmayabilir."

d bendi: "(b) bendinde sayılan taşıtlarda sürücü yanındaki ön koltukta on (10) yaşından küçük çocukların taşınması yasaktır."

Ceza konusu ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 78/1-a maddesinde düzenlenmiştir. Kanuna göre otomobil ve minibüs cinsi taşıtlarda emniyet kemeri bulundurmayan ve kullanmayanlar para cezası ve 5 ceza puanı ile cezalandırılmıştır.

EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TRAFİK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI TRAFİK ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI ÜLKEMİZDE EMNİYET KEMERİ KULLANIMI KİTABINDAN ALINTI YAPILMIŞTIR.

 

{gallery}kemer{/gallery}

 

EMNİYET KEMERİNİ MAZERETLERİ NEDEN KULLANMIYORUZ !..

 

Türkiye'de karayolları trafik kanununa göre, her türlü araçta emniyet kemeri takma zorun­luluğu bulunuyor. Ancak, uygulama ülke genelinde alınan tüm önlem ve uyarılara rağ­men, tam anlamıyla hayata geçirilemiyor.

İnsan faktörünün ön plana çıktığı uygulama­da, emniyet kemeri takmadığı için trafik ekip­lerine yakalanan sürücülerin verdiği ilginç cevap ve tepkilerden bazı örnekler:

- Unuttum. Aceleyle çıktığım için tak­madığımın farkında değilim.

- Direksiyon başında, aracımı sürüş keyfimi
yok ediyor.

- Ben hâkim kızıyım. Bana ceza kese­mezsiniz. Ehliyet ve ruhsatımı almaya hakkınız yok.

- Şehir içinde emniyet kemeri takılması gerektiğini bilmiyordum.

- Kendime güveniyorum. Bu yüzden emniyet kemeri takmıyorum.

- Can, benim canım. Bu yüzden para mı vereceğim.

- Sizin başka işiniz yok mu? Niye milletin canını yakıyorsunuz?

- Daha yeni yola çıktım. Gideceğim yer bir kilometre bile değil.

- Emniyet kemeri takınca ruhum daralıyor.

- Bu zamana kadar emniyet kemeri tak­madım, bundan sonra da takmam.

- Benim arabam iyi olduğu için mi beni dur­durdunuz? Zaten herkes zenginlere gıcık oluy­or.

- Tabi gücünüz bizim gibi Kartal'lara yetiyor. Sıkıysa BMW'leri durdursanıza Biz zaten garibiz.

- Böyle uygulama olmaz. Beni yakalıyorsunuz 10 dakika önce geçenleri görmüyorsunuz. Adalet mi bu?

- Ben pazarlamacıyım. Kısa mesafede sürekli emniyet kemeri mi takacağım. Uzun yolda elbette takıyoruz.

- Şehir içinde zaten ne kadar hızlı gideceğiz ki emniyet kemeri takalım.

- Ben İstanbulluyum. Şehir içinde hiç emniyet kemeri takmadım ve ilk kez de ceza yiyorum.

- Ceza ile eğitim olacağını düşünmüyorum.

- Ben üniversitelere kitap satıyorum. Böyle eğitim olmaz.

- Emniyet kemeri benim güvenliğim için, ister takarım, ister takmam, size ne! Avrupa devletlerinin hiçbirinde böyle bir uygulama yok!

- Devletin bizi sömürdüğü yeter, cezalarla bütçe açığını mı kapatacaklar?

- Kamyonet diye geçiyor bu. Emniyet kemeri zorunlu değil (Pegout Partner kullanıcısı)

LÜTFEN OTOMOBİL HAREKET ETMEDEN ÖNCE EMNİYET KEMERİNİ TAKIN.

EMNİYET KEMERİ YARALANMALARI

Hazırlayan: Prof. Dr. İ. Hamit Hancı 
Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı Kurucu Başkanı

Motorlu araç kazaları 40 yaş altındakiler için en önemli ölüm sebeplerinden biridir. Motorlu taşıt kullananların ve yolcuların zorunlu olarak güvenlik kemeri bağlamaları gibi önlemlerin başlıca amacı kişiyi korumakla birlikte, ikincil amacı hastanelerin yükünü azaltmak ve bir aile reisinin kaza ile ölmesinin ya da sakat kalmasının toplum için yarattığı ekonomik yükü daha da ağırlaştırmaktan sakınmaktır.

Emniyet kemeri uygulamasının başlanmasıyla dünyada trafik kazalarında ölüm ve ciddi yaralanma oranlarının önemli ölçüde azaldığı görülmektedir. Emniyet kemeri kullanımının trafik kazalarında ölüm oranını % 40-50, ciddi yaralanmaları % 35-60, hastane başvurularını % 64 oranında azalttığı belirtilmektedir. Arka koltukta oturanlarda ise ölüm oranını % 18 azaltmaktadır.

Ölümcül olmayan kazaların kurbanlarından, kemerli olanlar kemersiz olanlardan daha hafif yaralanmakta ve tedavi masrafları daha az olmaktadır.

Genelde araçlarda omuz-kucak tipi 3 noktadan bağlı emniyet kemerleri kullanılmaktadır. Bunlar yavaş harekete izin veren, ani çekilmede tutukluk yapan ve vücudun etrafını otomatik olarak sıkıştıran cinstendirler.

Emniyet kemeri kullanımından önce yolcuların başı arabanın ön paneline , yüzü ya da göğsü direksiyona , vücudu kapılara ya da tavana çarpmakta , kişi arabadan fırlamakta , göğüs kemiği ve çok sayıda kaburga kırıkları olmaktaydı. En sık görülen karın içi yaralanma Karaciğer, dalak gibi sert organların yaralanmasıydı.


Emniyet kemeri kullanımı ölümü, yüz yaralanmalarını ve göz hasarlarını belirgin şekilde azaltmaktadır.

Emniyet kemeri sistemleri önden çarpmalarda , yandan çarpmalara göre daha yüksek koruma sağlamaktadır.

Trafik kazalarında ölümlerin %25'i araçtan fırlama ile olmakta emniyet kemeri öncelikle bunu önlemektedir.

Yapılan bir çalışmada saatte 95 km. den az hızla giderken olan çarpışmalarda kemer kullananlarda ölüm olayına rastlanmadığı , ancak kemersizlerde 20 km. de bile ölümcül yaralanmalar olduğu belirtilmiştir.

Emniyet kemeri takmayan bir sürücü saatte 50 km. hızla sabit bir yere çarptığında göğsünün direksiyona çarpma olasılığı yüksektir. Kemersiz sürücü direksiyona yada kokpite çarpabilir, arabadan fırlayabilir.

Yan Etkileri 
Emniyet kemeri kullanımı ölüm ve ağır yaralanma oranlarını azaltmış, trafik kazası yaralanmalarının çehresini değiştirmiş ama yaralanma riskini tamamen yok edememiştir. 1960'larda kullanılmaya başlanması ile beraber yeni tip yaralanmalar ortaya çıkmıştır.

Kemerin omuz ve kucak bölümleri vardır. Kucak bölümündeki parçanın mide , ince barsak , karaciğer , dalak ve bel omurları ya da omurilik yaralanmasına neden olması durumuna "emniyet kemeri sendromu" denilmektedir.

Kemer yaralanmaları basitten ölümcüle kadar farklılık gösterebilir. En sık karşılaşılan yaralar karın ve göğüs duvarında görülen sıyrıklardır ama tehlikeli yaralanmalar iç organlarda görülür. Emniyet kemerleri nadirende olsa ciddi yaralanma yapabilir. Emniyet kemeri kullanmayanlarda en çok görülen karın yaralanması karaciğer ve dalak gibi katı organ yırtılmalarıdır. Kemer kullanımıyla bunlar azalırken, kalın barsak ve ince barsak gibi içi boş organların yaralanmaları artmıştır. Bunun sebebinin karın duvarı ve iç organların kemer ile omurga arasında sıkışması ve iç basınçlarının ani olarak artması olduğu düşünülmektedir.

Acil servis personeli düşük hızlı çarpışmalarda bile bu tip hızlı ölümcül karın yaralanmalarına karşı uyanık olmalıdır.

Yine omuz-kucak tipi denilen 3 noktadan bağlı emniyet kemerleri çarpma anında etkiyi direk olarak vücuda aktarmakta , köprücük ve göğüs kemiği ,boyun ve göğüs omurlarında kırık , kalp ,boyun ve karın damarlarında yaralanmaya ve omuz çıkıklarına yol açmaktadır.

Bazı kadınlarda kemer kullanımında, normal kullanımda bile meme basısı ve meme yaralanmaları olmaktadır.

Uygunsuz pozisyonda takılmış emniyet kemeri yemek borusunda da yaralanmaya yol açabimektedir .

Çocuklarda Eminiyet Kemeri 
Emniyet kemerleri büyükler için dizayn edilmiştir. Bu yüzden kemer kullanımının artmasıyla çocuklarda kemerin yanlış kullanılması ile ilgili yaralanmalar artmıştır. Kucak omuz kemerlerinin dizaynının çocuklara uygun olmayışı ve çocukların omuz kemerinin üstüne yaslanması veya koltuk altından geçirmeleri nedeniyle boyun ve yüz yaralanmaları görülebilir. Kişi bağ için çok küçükse vücut kemerin altına kayabilir, kemer boynun etrafına dolanabilir ve kişi boğulabilir. .

Karayolları Trafik Yönetmeliği'ne göre araçlarda emniyet kemeri takma mecburiyeti getirilmiştir. Aynı yönetmeliğe göre taşıtlarda sürücü yanındaki ön koltukta 10 yaşından küçük çocukların oturması yasaktır.

Çocuklar, büyüklere oranla anatomik farklılıkları nedeniyle daha fazla etkilenirler. Çocuklarda daha az gelişmiş bulunan omurganın arka bağları büyüklerden daha kolay yırtılır, kemerin destek aldığı kalça (leğen kemiği) çıkıntıları çocuklarda daha az gelişmiştir.

Kemer takmış hamile kadınlarda düşük görülebilir, rahim ve bebek yaralanmaları olabilir , ancak kullanılmadığı taktirde sonuçlar muhtemelen daha kötü olacaktır.

Karşı Çıkanlar 
Kemerin takılmasının zorunluluğunu savunan çoğunluğun yanında , buna karşı çıkanlarda vardır. Bu kişiler, kişisel özgürlüğün bu zorlama ile zedelendiğini , kemerin ancak onu takanı koruduğunu, oysa yol kazalarının önlenmesinde hiçbir rol oynamadığını ileri sürmektedirler. Buna ayrıca şu örneği eklemektedirler. Araba derin suya battığında emniyet kemeri taşıtı kullananın ya da ön koltukta oturanın kaçmak için yapacağı hareketleri engelleyebilir. Arabanın birden yanıp alev aldığı zaman yanan arabadan kaçmanın engelleneceğini de söylemektedirler.

Antitez 
Emniyet kemeri yaralanmalarına yol açan bir çarpışmada, emniyet kemeri giyilmediği taktirde daha ciddi yaralanma veya ölüm olabilir. Kaza sonrası yangın oldukça nadirdir. Yapılan bir çalışmada 1297 araba ölümünden sadece 24 ünün yanıktan olduğu ve bununda sadece üçünün yolcu arabası olduğu gösterilmiştir.

Araçta herhangi bir nedenle yangın çıkarsa, emniyet kemeri bağlı olduğunda araçtan çıkılamayacağı sanılır. Araştırmalar, çarpışmaya bağlı darbe sonucunda, araç içindekilerin çoğu kez bilincini kaybettiğini, bu nedenle dışarı çıkamadıklarını ve duman, alev, havasızlık nedeniyle öldüklerini göstermiştir. Çok kez kurtarma ekiplerinin de olay yerine geç gelmesi nedeniyle araç içindekiler yanmaktadırlar. Kemer kullanıldığında, çarpmadan sonra bilinç kaybı olmayacağından kemer çözülerek araç terkedilebilir.

Araç suya gömüldüğünde emniyet kemerli kişinin kurtulamayacağı düşünülebilir. Halbuki kemer kullanmayan kişiler göl, deniz veya nehire giren araç içinde yuvarlanarak bilinçlerini kaybedeceklerinden sudan çıkamayarak boğulurlar. Emniyet kemeri kullanıldığında bilinç kaybı oranı az olacağından kemer çözülerek kurtulanılabilir.

Yanlış Kullanım 
Gevşek kemer sadece daha az etkili değil tehlikelide olabilir.

Temas alanını azaltan yanlış olarak ayarlanmış veya yerleştirilmiş kemerler (bükülmüş kemer gibi) yaralanma tehlikesini arttırır. Gevşek kemerler ani gerilme oluşmadan vücudun kemere ve öne doğru göreli olarak hareket etmesine izin verir

Ülkemizde Durum 
Ülkemizde emniyet kemeri kullanma zorunluluğu şehir dışında 1985, şehir içinde 1992 de uygulanmaya başlandı. Denetimlerin ve tanıtımların etkisiz olması nedeniyle ülkemizde kullanılma oranı batıya göre düşüktür.

Yurt Dışı Çalışmalar 
Yurt dışında yapılan çalışmalarda genç sürücülerin daha az kemer kullandıkları belirlenmiştir. Yine alkollü sürücüler , düşük eğitim seviyeliler, düşük gelirliler ve diğer konularda da sağlıklarına dikkat etmeyenler arasında kemer kullanım oranlarının düşük olduğu saptanmıştır.

Araştırmaların sonuçları yaralanmalı kazaya karışmış olan sürücülerin daha az kemer kullandıkları, bunların daha çok eski araba kullanan ve daha fazla trafik mahkumiyetleri olan ve daha fazla riske giren kişiler olduğunu göstermiştir. Kemersizler kemerlilere göre %20 daha fazla kaza kaydına sahiptiler ve kemersiz sürücülerin çoğu en az bir yaralanmalı kazaya karışmıştır.

Hava Yastıkları ve Emniyet Kemerleri 
Pasİf güvenlik sistemlerinden biri olan hava yastıkları saatte 158-340 km hızla şişmektedirler. Yüzdeki temasta hız yaklaşık 74-296 km/saattir. Bu durumda emniyet kemeri takmamış sürücünün yüzü ve göğüs kemiği direk hava yastığına çarpmaktadır. Çarpışma anında şişen hava yastığına doğru hızla ileri fırlayan sürücünün göğsü havayastığının baskısına maruz kalmaktadır. Bu basıncın etkisiyle kalpte harabiyet meydana gelebileceği gibi , kaburga, göğüs kemiği ve omurganın üst kısımlarında kırıklar oluşabilmektedir.

Otobüsler ve Emniyet Kemerleri 
Otobüsle yapılan yolcu taşımalarında bir kaza meydana geldiğinde, yaralanma ve ölümler uyuyan yolcularda daha yüksek oranlarda görülmektedir. Bu nedenle otobüslere yolcuların istedikleri zaman takabilmeleri için emniyet kemerleri yerleştirilmelidir.

Sonuç 
Emniyet kemerleri ciddi karın yaralanmalarına yol açsalarda trafik kazalarında baş yaralanması ve ölüm oranlarını o kadar azaltmaktadırlar ki , kullanılmamaları tartışma konusu edilmemektedir. Emniyet kemerleri yaralanmayı azaltmaktadır ancak uygun biçimde takılmalıdırlar. Özellikle çocuklarda emniyet kemeriyle meydana gelen yaralanmaları azaltmak için kemer dizaynları yeniden gözden geçirilmeli ve kazada köprücük kemiği ve göğüs duvarına iletilen kuvveti daha iyi dağıtacak ve emebilecek şekilde düzenlenmelidir. Bebekler için kullanılan araba kotuklarına oturmak için büyük , ama erişkinlerin büyüklüğüne de erişmemiş çocukları korumak için yeni yöntemler geliştirilmelidir. Ayrıca sürücüler için emniyet kemeri ve hava yastığı kombinasyonu gibi daha koruyucu sistemler tüm araçlarda kullanılmalıdır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler 
Kemer araca girince oturuken hemen tutulup oturunca da takılmalıdır. Ondan sonra kontak anahtarı yerleştirilerek çalıştırılmalıdır.Emniyet kemeri gövde ve karna iyice uyum sağlamalıdır. Bunun için de emniyet kemeri, kemer ile gövde arasına bir yumruk girecek şekilde bağlanmalıdır. Kemer çok sıkı olursa, kişide göğüs ve karın baskısı, sıkıntı ve stress yapar. Çok gevşek olursa da amacına hizmet etmez. Gevşek kemer üzerine vücudun hızla bükülmesi sonucu organlar yaralanır. Çarpma ve vurmaları önleyemez. Sıktığı gerekçesiyle emniyet kemeri omuz yerine kotuk altından geçirilirse işlevini yerine getiremez.

Araçtan inileceği zaman emniyet kemeri gevşetilerek tokası yandaki askıya asılmalıdır. Kemer yerine asılmaz ve bol olarak bırakılırsa araçtan çıkış sırasında kişilerin ayaklarına dolanır. Bu da düşmeye ve bacak kırıklarına yol açabilir.

Kısa mesafeli yolculuklarda ve yavaş giden araçlarda da kemer kullanılmalıdır. Siz ne kadar yavaş kullansanızda karşıdan süratle gelen aracın çarpması ile ölüm ve yaralanma olabilir.

Dayanıklılıklarının azalmış olması nedeniyle kazaya maruz kalmış yada eskimiş emniyet kemerleri kullanılmamalıdır. Kemerler darbe yemiş, tamir görmemiş ya da otomobilin kapısına sıkıştırılarak dokusunda gözle görülmeyen hasarlar meydana getirilmiş olabilir.

Esnek kemerlerde yolcu daha rahat etmekte ve mekanizmaya yük daha yumuşak bir şekilde binmektedir. Sert ve esneklikleri düşük olan kemerler, yükün mekanizmaya şiddetli bir biçimde etki etmesine ve sistemin dağılmasına yol açabilir.

Emniyet kemeri nin yeri ve ayarlanması yaralanmayı önlemede önemlidir. Kemerin kucak bölümü karnın altında kalça çıkıntılarının üzerinde olmalıdır, çünkü kalça karnın yumuşak bölümlerini etkileyebilecek yüklenmeye karşı koyabilir. Omuz bölümü köprücük kemiği ve göğüs duvarının, güç yükünün bir kısmının emebileceği şekilde yerleştirilmelidir.

 

 

ARACIMIZDAKİ ÖLÜM TUZAKLARINDAN KORUNMAK İÇİN GÜVENLİK YÖNTEMLERİ

 

Aracınız keza esnasında sizin kontrolünüz dışında beklemediğimiz etkiler gösterir. Bu esnada araç içerisindekiler aynı hızda araç içerisinde hareketlerine devam ederler, eğer araç içerisinde  sizi koruyan bir şey yoksa.

Kaza esnasında bu hareketliliği gözlemlemek için özle olarak araçlar dizayn edilmiştir. Bu şekilde araçlar üzerinde ölçümler yapılır. Araç üreticileri de bu verilere dayanarak çeşitli projeler üretmişlerdir. Çünkü biz kazanın oluşumunu bilemeyiz.

Güvenli bir yolculuk için;

1-   Emniyet kemeri

2-   Çocuklar için emniyet koltuğu

3-   Hava yastığı

4-   kafa koruyucusu

5-  Nizami bir taşıma

1-  Belirli bir hızdan sonra emniyet kemeri takmak sizin hayatınızı kurtarır. Yapılan araştırmalarda eğer 50 Km. yi aşan hızdan sonra sürücü kaza yaparsa özellikle vücudunda göğüs kafesi ve boyunda ölümcül kırık darbeler alabilir. Eğer emniyet kemeri bunun için uygun takılmamışsa çarpma esnasında hiçbir fayda sağlamaz. Bunun için de omuzdan bele doğru inen ve bacakları kavrayan sistem en uygun sistemdir.Eğer omuzdan gelen emniyet kemeri vücudu tam olarak sarmamışsa kaza esnasında göğüs kafesinin istem dışı hareketi sonucu göğüs ve kalbin darbe almasına yol açabilir. Eğer emniyet kemeri bacakları kavrayacak şekilde takılmışsa veya oturma şekli iyi düzgün kullanımı sayesinde az önce izlenen kaza sırasında araç içerisindeki hiç kimse hayati tehlike arz edecek şekilde yaralanmamıştır.Sürücüler emniyet kemerinin vücuda iyice oturduğundan emin olmalıdır. Bazı emniyet kemerleri de sürücünün boyuna uygun yapılmalıdır. Uzun yıllar yapılan çalışmalar. Göstermiştir ki; Arkada oturan çocukların bacakları da kontrol altına alınmalıdır. Yapılan araştırmalar her 5 çocuktan birinin araç içerisinde güvenli bir şekilde oturtulmadığını gösterip, bu çocukların düşük hızlarda bile yaralanmalarına sebep olmaktadır.

2-   Çocuklar için emniyet koltuğu kaza esnasında çocuğu kavrayacak ve savrulmasını önleyecek şekilde araca yerleştirilmelidir. Çocuklar için emniyetli bir şekilde arac oturtulmaları sağlanmalıdır. Yaş olarak büyük çocuklar için bile özel koltuklar tercih edilmesi ve çocuğun araçta seyahat ederken bunu alışkanlık haline getirmesi sağlanmalıdır. Bu koltuklar olmazsa eğer çok ciddi yaralanmalar meydana gelebilir.

3- Hava yastığı: İlk çarpışma esnasında hemen şişecek şekilde ayarlanmalıdır. Kazadan sonra sürücünün ivme kazanmasından sonra şişer ise bu sürücüye zarar verebilir. En güvenli olanı sürücünün ivme kazanmadan önce yastığın şişmesidir. Yolcu bölümündeki hava yastıkları çocuk koltukları için zararlı olabilir. Arka koltukta oturan kişiler 50 Km. hızda giderken kaza yaparlarsa ve arkada oturan kişilerin emniyet kemeri yoksa sürücüye doğru harekete geçip sürücüye çarparlar böylelikle emniyet kemeri takan sürücünün dahi yaralanmasına veya ölümüne sebep olabilirler.

4-   Kafa koruyucusu: Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, 20 Km. ve daha sonrasında hareket eden araçlardaki kafa koruyucularının faydası görülmüştür.Trafiğe çıkmadan önce Kendi güvenliğiniz için kafanızın darbelerden etkilenmemesi için kafa yastığını kendinize göre ayarlayınız.

5-  Düzgün taşıma; Araca rasgele yerleştirilmiş  eşyalar yerine daha çok araç içinde bagaj kısmında ve mümkünse bunları da bağlayarak trafiğe çıkmak uygundur. Çünkü çalışmalar göstermiştir ki, 50 Km. hızdan sonra kaza esnasında rasgele hareket ederek yaralanmalar üzerindeki zararı arttırabilmektedir. Hatta sakatlıklar ve ölüme

•Bir kazaya karışan araçtaki çocuk koltuğu kesinlikle kullanılmamalı ve değiştirilmelidir.

 

BİR OTOMOBİL 80/KM-H SABİT HIZLA DUVARA ÇARPIYOR.


İŞTE OLAYIN GELİŞİMİ...

- Çarpışmadan 26 milisaniye sonra ön tamponlar araca gömülür.

- Araç kendi ağırlıgının 30 katı kadar bir kuvvetle frenlenir.

- sürücü ve yolcular kemer ile baglı degillerse 80 km sürat ile araç içinde harekete devam ederler.

- 39 milisaniye sonra sürücü koltuguyla beraber 15 cm öne dogru fırlamıştır.

- 44 milisaniye sonra sürücü gögüs kafesiyle direksiyona çarpar.

- 50 milisaniye sonra araç ve içindekiler üzerinde etkiyen yavaşlatıcı kuvvet 80 G ye ulaşır(yani kendi agırlıklarının

80 katı büyüklükte bir kuvvet üzerlerinde etkir)

- 68 milisaniye sonra sürücü 9 TONLUK bir kuvvetle gösterge paneline çarpar.

- 92 milisaniye sonra sürücü yanındaki yolcuyla beraber aynı anda kafasını ön cama çarpar,yolcu bu çarpmayla

kafasına ölümcül bir darbe alarak camdan dışarıya fırlar.

-100 milisaniye sonra direksiyon tarafından tutulan sürücü tekrar aracın içine düşer,o anda ÖLMÜŞTÜR.

- 110 milisaniye sonra araç yavaşça geriye çekilmeye başlar.

- 113 milisaniye sonra sürücünün arkasında oturan yolcu sürücü seviyesine yükselir ve kafasıyla sert bir darbe yapar

aynı anda kendiside ölümcül bir darbe almıştır.

- 150 milisaniye sonra tekrar sessizlik egemen olur cam,çelik,plastik parçaları yere düşer.

- 200 milisaniyeden daha kısa bir süre içerisinde her şey biter.

- ortaya çıkan enerji inanılmazdır.80 km/h hızda ortalama 1 ton agırlıgındaki bir otomobili 30 metre yukarıya fırlatabilir.

 

{gallery}kemer/07{/gallery}